23 Mayıs 2010 Pazar

Ege' mizin dünyaya gelişi

Nereden başlayıp nasıl anlatacağımı bilmiyorum... Çok düşünmeden yazacağım Ege'miz ile ilgili lk satırlarımı... Hani bazı insanlar anne olmak için doğarlar, çocukken büyüyünce ne olacaksın sorularına, "anne olacağım" diye cevap verir... Ben ise bu soruya önceleri "astronot olacağım" ve daha sonra sırf farklı geldiği için sanırım "overlokçu olacağım" yantını verirdim... Bugün ben bir anneyim... Tarifsiz duygular yaşıyorum... İyi ki astronot ya da ovorlokçu olmamışm.. Nasıl desem "Ege var ya, gerisi hikaye"... Kocama bir daha aşık oldum... Duygular şelale... Size kısaca doğum hikayemizi anlatayım;
16 Mayıs, Soner' in doğumgününü bir gün geç olarak kutlama yemeğine gideceğiz... Babaaane ile dedemiz bir gün önce geldiler... Yetişir, yetişmez derken, oğlum onları bekledi... Halası 17-18 izin aldım ona göre dedi :) Yağmur Ece; "teyze pazar sakın olmasın gösterim var"dedi... Annem, tahmini doğum tarihini öğrendikten sonra massengerine ekim ayında "beklenen gün 17 mayıs" yazdı... Oğlum tam 40 haftasını doldurdu 17 Mayıs' ta...  16' sında belirti geldi, doktorumuz Cem, takip edin sancıları dedi... Bu arada yemek planını Soner iptal edelim dedi, gerek olmadığını evde beklemenin daha zor olduğunu söyledim... Ve biz yemeğe gittik, Banu ile Alper'(Ege' nin amcası) in oturduğu sitenin lokaline... Yedik, içtik, sohbet ettik... Arada sancı geliyor, çok dayanılmaz değil...Bu arada Fenerbahçe-Bursapor maçı var, kim şampiyon olacak hikayesi... Derken lokalde, harrala gürrele bir kavga, masalar devriliyor... Sinirler gergin kalkıyoruz... Banu' larda bir süre oturduktan sonra eve geldik, sancı var 15 dakikada bir... derken azaldı azaldı, yattık ve yatmakla kalkmamız bir oldu 5 dakikada bir... Doktorumuz Cem Beyi aradık, saat 1:30..."hemen doğumhaneye gidin, bilgi veriyorum ben de geleceğim" dedi... Çok çok heyecanlıydım, bir kaç saat sonra mucizemizi görecektik. Bu kavuşma anını ne kadar beklemiştik Soner ile birlikte... Çok az kalmıştı Ege' m.. Hastaneye baban, babaannen, deden ve halan ile gittik. Evden çıkmadan Ebene ve Teyzene haber verdik... Bir de fotoğrafçın Jasmin'e... Herkes bu mucizeye tanık olmaya gelmişti, yürekler ağızlarda, dualar mırıldandı... Annen seni dünyaya getirsin diye... Son ana kadar tüm bu insanlar yanımızdaydı, sonra baban kaldı ve beraberce yüreklerimiz atarak senin gelmen için çabaladık... En sonunda doktorumuz senin normal yolla dünyaya gelmek istemediğini, sezeryene gitmemiz gerektiğini söyledi.... Ve ben çok ağlamaya başladım, bir terslik olacak diye... Soner de ağlıyordu... Aile oluyorduk, her geçen saniye Soner'e de kendimi daha yakın hissediyordum...Derken sezeryene hazırlandım ve yine heyecanlı bekleyiş başladı... Derken ilk sesini duydum, dünyalar benimdi artık...Saat 8:01... Gelmiştin ya, kavuşmuştuk ya sana... Gerisi hikaye...

2 yorum:

  1. :)))))
    Çok etkilendim..
    Ne yazsam bilemedim...
    İyi ki anne oldun Özlem'cim. Hayatta tadabileceğin daha güzel bir şey yok çünkü :)
    Hoş geldin minik Ege:)
    Hayat senin için çok güzel olacak. Çünkü seni çok seven bir annen ve baban var...

    YanıtlaSil
  2. Kim daha şanslı acaba...
    Böyle harika bir anne babaya sahip olduğu için Ege mi yoksa böyle tatlı bir oğulları olduğu için Özluş ve Soner mi?
    Bence üçünüz de çok şanslısınız :)
    En kısa zamanda gelip Ege ile şahsen tanışmak istiyoruz :)
    Öptüm
    Deniz - Hakan - Selin - Kaan

    YanıtlaSil