29 Mayıs 2010 Cumartesi

Evde foto çekimi..

Merhaba,


Bugün tüm aile toplandık. Sabahtan herkes yıkandı, paklandı, güzel güzel giyindi. Sonra eve kuaför Fatih abi ile Sevgi abla geldiler. Babaannem, halam ve annemin saçlarını güzelleştirdiler. Merakla bekliyordum, ne olacak derken, karnım acıktı ve annem bir güzel karnımı doyurdu, kapı çaldı yine. sanırım bugün kalabalık olacaktık :) Jasmin abla gelmiş. Bu ablayı gözüm bir yerden ısırıyor, ama... Ha bildim, doğumda da gelmişti. Elinde siyah garip bir cisim tutuyor ve click click ses çıkarıyor... Yine kapı çaldı. Bu sefer epum, ebem, teyzem ve Yağmur Ece ablam geldiler... Heyyy herkesler geldi. Bir tek Amcam ile Banu Abla yok... onların da işi varmış, amcam okula gitmiş, Banu ablam da işe... Derken teyzem beni giydirdi. Bu kıyafetleri hastaneden çıkarken de giymiştim. Şu üst baş değişimini hiç sevmiyorum... Oh be nihayet bitti. Ve annemin kucağına ben, etrafımda tüm aile, güle oynaya Jasmin' e bakıyoruz... Yine click click ses çıkarıyor bu abla... Fena değil, annem ve babam beni sallayarak rahatlatıyorlar, ben de tüm sevenlerimle poz vermekten memnun oluyorum.. Çekim boyunca annem, babam ve ben 3 kıyafet değiştik... Yakında o fotoları sizlerle de paylaşacağım. Doğumda çekilenleri getirmiş Jasmin ablam, bayıldı herkes... Bu arada annem de pek sulugöz olmuş, zırt pırt gözü doluyor...
Yoruldum artık, dinlenmem lazım. Mucuxxx

Ege Oyma

25 Mayıs 2010 Salı

ilk doktor ziyaretimiz

Merhaba,



Tam bir hafta bir günlük oldu sevgili Ege' miz...Dün, yani 24 mayıs 2010 pazartesi günü, ilk doktor ziyaretimize gittik...Ege' yi hazırladım, ona ilk defa dışarı çıkacağımızı, iki tane doktora gideceğimizi anlattım. Teyzesi, Yağmur' u okula bırakıp geldi, bizi aldı, üçümüz birlikte tıpkı geçmişte Yağmur' u götürdüğümüz gibi Ege' mizi doktora götürdük. önce otoakustik doktoruna gittik. İşitme testi imiş.. Ege' yi evde doyurup çıktığım için sakin ve huzurlu idi... Kucağımda uyurken doktorun da ciciliği ile tek tek bana ne olduğunu anlatarak, önce bir kulağına, sonra ikinci kulağına baktı... Bu testi başarı ile geçmiştik... sıra geldi, çocuk doktoru ile olan randevumuza... Didem ablası da oğlumuzu bir güzel kontrol etti. biraz kilomuz azalmış, onu söyledi... Onun dışında genelde iyi bulduğunu belirtti. Çok sevinerek yine teyzesinin yanında tıngır mıngır eve geldik, teyzesinin işi varmış, hemen gitti... İşte bu macerada böyle geçti...

23 Mayıs 2010 Pazar

Ege' mizin dünyaya gelişi

Nereden başlayıp nasıl anlatacağımı bilmiyorum... Çok düşünmeden yazacağım Ege'miz ile ilgili lk satırlarımı... Hani bazı insanlar anne olmak için doğarlar, çocukken büyüyünce ne olacaksın sorularına, "anne olacağım" diye cevap verir... Ben ise bu soruya önceleri "astronot olacağım" ve daha sonra sırf farklı geldiği için sanırım "overlokçu olacağım" yantını verirdim... Bugün ben bir anneyim... Tarifsiz duygular yaşıyorum... İyi ki astronot ya da ovorlokçu olmamışm.. Nasıl desem "Ege var ya, gerisi hikaye"... Kocama bir daha aşık oldum... Duygular şelale... Size kısaca doğum hikayemizi anlatayım;
16 Mayıs, Soner' in doğumgününü bir gün geç olarak kutlama yemeğine gideceğiz... Babaaane ile dedemiz bir gün önce geldiler... Yetişir, yetişmez derken, oğlum onları bekledi... Halası 17-18 izin aldım ona göre dedi :) Yağmur Ece; "teyze pazar sakın olmasın gösterim var"dedi... Annem, tahmini doğum tarihini öğrendikten sonra massengerine ekim ayında "beklenen gün 17 mayıs" yazdı... Oğlum tam 40 haftasını doldurdu 17 Mayıs' ta...  16' sında belirti geldi, doktorumuz Cem, takip edin sancıları dedi... Bu arada yemek planını Soner iptal edelim dedi, gerek olmadığını evde beklemenin daha zor olduğunu söyledim... Ve biz yemeğe gittik, Banu ile Alper'(Ege' nin amcası) in oturduğu sitenin lokaline... Yedik, içtik, sohbet ettik... Arada sancı geliyor, çok dayanılmaz değil...Bu arada Fenerbahçe-Bursapor maçı var, kim şampiyon olacak hikayesi... Derken lokalde, harrala gürrele bir kavga, masalar devriliyor... Sinirler gergin kalkıyoruz... Banu' larda bir süre oturduktan sonra eve geldik, sancı var 15 dakikada bir... derken azaldı azaldı, yattık ve yatmakla kalkmamız bir oldu 5 dakikada bir... Doktorumuz Cem Beyi aradık, saat 1:30..."hemen doğumhaneye gidin, bilgi veriyorum ben de geleceğim" dedi... Çok çok heyecanlıydım, bir kaç saat sonra mucizemizi görecektik. Bu kavuşma anını ne kadar beklemiştik Soner ile birlikte... Çok az kalmıştı Ege' m.. Hastaneye baban, babaannen, deden ve halan ile gittik. Evden çıkmadan Ebene ve Teyzene haber verdik... Bir de fotoğrafçın Jasmin'e... Herkes bu mucizeye tanık olmaya gelmişti, yürekler ağızlarda, dualar mırıldandı... Annen seni dünyaya getirsin diye... Son ana kadar tüm bu insanlar yanımızdaydı, sonra baban kaldı ve beraberce yüreklerimiz atarak senin gelmen için çabaladık... En sonunda doktorumuz senin normal yolla dünyaya gelmek istemediğini, sezeryene gitmemiz gerektiğini söyledi.... Ve ben çok ağlamaya başladım, bir terslik olacak diye... Soner de ağlıyordu... Aile oluyorduk, her geçen saniye Soner'e de kendimi daha yakın hissediyordum...Derken sezeryene hazırlandım ve yine heyecanlı bekleyiş başladı... Derken ilk sesini duydum, dünyalar benimdi artık...Saat 8:01... Gelmiştin ya, kavuşmuştuk ya sana... Gerisi hikaye...

7 Mayıs 2010 Cuma

Mom to be...

2 gün sonra anneler günü... Bu sene diğerlerinden daha farklı benim için... Aslında özel günleri, kutlamaları severim... Son senelerdeki ticari kokan, gözümüze gözümüze sokulan "hediye al", "unutma", "ben 100 kere hatırlatayım, seni bıktırayım" kampanyaları da olmasa herşey pek güzel olacak... Yazıya başlarken aklımdaki bu değildi, ama o kadar kızıyorıum ki bu da çıkıverdi beraberinde...
Anneler Günü' nün sanırm 3. aşamasındayım... İlk önce sadece çocuktum, annemin ve ebemin anneler günü vardı benim için, hala var, hep olsun... Çocuk gözüyle, telaş, kutlama, "anneciğim günün kutlu olsun" demek pek hoş doğrusu...Annemin de benim hediyem sensin demesini hatırlıyorum... Ne demekti ki bu acaba :)) sonra bundan 7 yıl önce 22 Nisan' da teyze oldum... Yağmur Ece ilk doğduğu saniyelerde Çiğdem ile birlikte karşıladık onu dünyamıza... Muhteşem bir buluşmaydı... Yağmur Ece' ye bebekliğinde her baktığımda gözlerim doluyordu ve diyordum ki bir çocuk ancak bu kadar sevilir heralde... Daha ötesi yoktu... Yağmur Ece hep çok özel bir çocuk oldu benim için, sanırım ben de onun için... Şimdi anneler gününe 2 kala ben de anne olmak üzereyim... Birkaç gün önce yazdığım gibi çok değişik, yoğun duygular içindeyim... Tarif edilecek gibi değil. "Ne hissediyorsun?" deseniz, bilmiyorum.... Ancak teyzelikte hissettiklerimden sonra, annelik duygusu bedenime sığar mı bilmiyorum... Belki bu Anneler Günü, en bilinmez duygularla dolu olarak hatırlanacak benim için... Belki de Ege' miz gelir o güne kadar, biraz bilebilirim, şaşkınlığımın arasında duygularımı... Çok heyecanlıyım...
Yazı yazma işini çoktan bırakmıştım.... Yine dökülüyor kelimeler.... Gevezeliğim tuttu...
Ebeciğim, anneciğim, canım kardeşim ve tüm annelerin günü kutlu olsun.... Sizi seviyorummmmmm

4 Mayıs 2010 Salı

Seni Bekliyoruz...
















Canım oğlum, biricik Ege'm,











Bugün 4 mayıs 2010. Seninle kavuşmamıza çok az kaldı... Seninle başlayan yolculuğumuzun en yoğun duygularının yaşandığı andayım... Şu ana kadar tabi... En heyecanlı, en stresli, en meraklı, en yakın, en uzak hissettiğim anlar... Bazen anneyim ben diyorum, bazense bu kavrama çok uzak hissediyorum kendimi... Baban da benzer duygu denizlerinde yüzüyor bu aralar... Çok heyecanlı olduğunu görüyorum, çok çaktırmıyor ama içi içine sığmıyor bir taraftan...












Hamilelik sürecimde bana şimdiye kadar hamileliğin güzel yanlarını yaşattın canım oğlum. Onun için hamilelik bir an önce bitsin, bıktım bu eziyetten sözünü söyleyen annelerin duygusundan çok uzağım... bunun için sana çok teşekkür ederim... Ayrıca bu süreçte psikolojinin ne kadar önemli olduğunu dünya biliyor artık... Öncelikle babanla çift olarak birlikte yaptık bu yolculuğu... Öncesinde olduğu gibi bu süreçte de destek olduk birbirimize... Birbirimizin duygusuna dikkat ettik, yetişemediğim yerde baban hep devredeydi... Senin ve benim rahatım için çok özen ve çaba gösterdi... Bu arada evde harika bir yardımcı, ben bişey yapamadığımda ya da zorlandığımda işler hiç geçiştirilmedi... Onun için bu anlamda sinir - stres yaşamadım ki, bu çokkkk önemli... Büyüdükçe bunu sen de anlayacaksın bitanem...












Bu arada uzun bir süredir bizimle saklambaç oynuyorsun, en son seni 15.02.2010' da gördük. Sonra elinle kapattın yüzünü ve hiç göstermedin... Benim gibi bir meraklı için bu süreç çok heyecanlı... Onun için bizim son zamanlarda birçok insanın elinde olan 3 boyutlu foton yok :))) Tam bir süprizsin Ege'm...












Evettt, kaç gün var buluşmamıza bilmiyorum, seni bekliyorum....